Yasal Mirasçı Kime Denir ?
Yasal mirasçıyı tanımlamadan önce mirasçının kim olduğunu tanımlamakta fayda vardır. Mirasçı, mirasbırakanın terekesinin kendisine intikal ettiği ve bu şekilde de mirsabırakanın terekesinde hak sahibine gelen kişiye denir. Mirasçılık sıfatını, doğrudan bir kanun hükmüne dayanarak kazanan kimselere ise yasal(kanuni) mirasçı denir. Eğer kişi mirasçılık sıfatını, mirasbırakan kişinin iradesine dayanarak kazanmışsa, bu kişiye de iradi(atanmış) mirasçı deriz. Mirasçının yasal mirasçı veya atanmış mirasçı olması, sahip oldukları miras hakkı yönünden bir fark yaratmaz. Atanmış mirasçılar da, yasal mirasçılarla aynı statüde bulunur.
Yasal Mirasçılar Kimlerdir ?
Türk Hukukunda yasal mirasçılar; kan hısımları, evlatlık ve evlatlığın altsoyu, sağ kalan eş ve devlettir. Görüldüğü gibi, devlet bir tarafa bırakılırsa, yasal mirasçıların hepsi mirasbırakan ile arasında aile bağı bulunan kişilerdir. Yazımızın bundan sonraki kısmında saymış olduğumuz bu 4 yasal mirasçıyı incelemeye geçeceğiz.
Kan Hısmı Ne Demektir ? Kan Hısımları Kimler Olabilir ?
Hısımlık, soybağı demektir. Kanuna göre, biri diğerinden gelen veya ortak bir kökten gelen kişiler arasındaki hısımlığa kan hısımlığı denir. Kan hısımlığının var olup olmadığı biyolojik duruma göre değil, hukuken soybağının bulunup bulunmadığına göre belirlenir. Hukuken kan hısımlığı(soybağı) çocuk ile anne arasında doğum ile kurulur. Baba ile kurulabilmesi için; anne ile evli olma, hakim kararı yahut babanın çocuğu tanıması gerekmektedir.
Kan Hısımlarının Mirasçılığı Nasıl Belirlenir ?
Hukukumuzda mirasçılığın belirlenmesinde zümre sistemi kabul edilmiştir. Bu sistem, nesillerin birbirini izlemesinden kaynaklanan doğal ilişkiye dayanmaktadır. Zümre, bir kimseden doğanların o kişi ile birlikte oluşturduğu kan hışmı topluluğudur. Kısacası, bir kişi ve onun altsoyu birlikte bir zümreyi oluşturur. Hukuk sistemimizde de hangi kan hısımlarının mirasçı olabileceği, bu zümreler dikkate alınarak belirlenir. Mirasbırakanın altsoyu birinci zümreyi oluşturur. Dolayısıyla mirasın ilk paylaştırılacağı, birinci dereceden mirasçılar, bu zümredekilerdir. Mirasbırakanın çocukları, torunları, torun çocukları, torunların torunları ve onlardan üreyenler bu zümredekilerdir. Mirasbırakanın anne ve babası ile onların altsoyu, ikinci zümreyi oluşturur. Bu zümrede, anne ve baba, kardeşler, yeğenler, kardeşlerin torunları, yeğenlerin torunları ile onlardan üreyenler yer alır. Mirasbırakanın büyükanne ve büyükbabalar ile onların altsoyları da üçüncü zümreyi oluşturur. İşte hukukumuz da bu zümreleri, birinci, ikinci ve üçüncü zümre olarak sıralayarak, hangi zümredeki kan hısımlarının, hangi sıra ile mirasçı olabileceğini belirlemiştir.
Zümre Sisteminde Önemli Noktalar ve Mirasçılığın Örneklerle Açıklanması
. Derece itibariyle önce gelen zümredeki kan hısımları, sonraki zümredekilerin mirasçılığını engeller. Örneğin, mirasbırakan öldüğünde, 3 çocuğu ve annesi ile babasının hayatta olduğunu varsayalım. Bu durumda, çocukları ilk zümreyi oluşturdukları için miras onlar arasında paylaştırılacak, sonraki zümrede yer alan anne ve babanın mirasçı olmasını engelleyeceklerdir. . Zümre içinde ön sıradaki kan hısımları sonra gelenlerin mirasçılıklarını engellemesidir. Örneğin, mirasbırakan öldüğünde, 2 çocuğu ve 3 torunu hayatta olsun. Bu durumda, miras çocukları arasında paylaştırılacak, torunları pay alamayacaktır. Çünkü torunlar ve çocuklar aynı zümrede yer alsada, çocukların mirasçılığı torunları engeller. . Zümre içinde mirasbırakandan önce ölen kişilerin yerini altsoyları alır. Bu kurala zümrede halefiyet denir. Örneğin, mirasbırakan öldüğünde geride 1 çocuğu ve kendinden önce vefat etmiş olan çocuğundan 1 torunu bulunuyor olsa, bu durumda miras çocuğu ve torunu arasında paylaştırılacaktır. Çünkü, kendinden önce ölen çocuğun yerini yine kendi çocuğu yani mirasbırakanın torunu alır. . Miras payı, mirasbırakandan mirasçılara giden hat sayısı kadar eşit parçalara ayrılır. Örneğin, mirsabırakan ölmüş ve geride 2 çocuğu kalmışsa, miras 2’ye bölünecek ve çocuklar arasında paylaştırılacaktır. . Zümre içinde, mirasbırakandan önce altsoy bırakmaksızın ölen kişilere giden hatlar mirasın paylaştırılmasında dikkate alınmaz. Örneğin, mirasbırakan öldüğünde 2 çocuğu hayattadır, 1 çocuğu ise kendinden önce hiç altsoy bırakmadan ölmüştür. Bu durumda, miras sanki 3.çocuk hiç olmamış gibi 2 çocuk arasında paylaştırılır.
Evlatlık ve Altsoyunun Mirasçılığı Nasıl Olur ?
Evlatlık ve altsoyu, mirasbırakanın altsoyu ile aynı miras hakkına sahiptir. Evlatlık ve altsoyu, mirasbırakanın 1.zümresinde yer alır. Evlatlık ve altsoyunun mirasçı olabilmesi için evlat edinenin ölümü sırasında geçerli bir evlatlık ilişkisinin bulunması gerekir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta ise, mirasbırakandan önce ölen evlat edinenin yerini halefiyet yoluyla evlatlık ve altsoyu alamaz.
Eşin Mirasçılığı Nasıl ve Hangi Oranda Olur ?
Mirasbırakan öldüğünde sağ kalan eşin miras payının oranı, mirasçı olacak zümreye göre değişir. Buna göre, eş eğer mirasbırakanın altsoyu yani 1.zümreyle birlikte mirasçı oluyorsa, mirasın ¼’ünü alır. Mirasbırakanın anne ve baba zümresi yani 2.zümreyle birlikte mirasçı olacaksa, mirasın ½’sini alır. Mirasbıraknın, büyükanne ve büyükbaba zümresi yani 3.zümreyle mirasçı oluyorsa, mirasın ¾’ünü alır. Eğer mirasbırakan öldüğünde bu kişilerin hiç biri hayatta değilse, sadece eşi kalmışsa, mirasın tamamını alır.
Boşanma Davasının Mirasçılığa Etkisi Nedir ?
Kanuna göre, boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de miras hakkının olmadığı kabul edilir. Açıklamak gerekirse, eşler eğer boşanmışlarsa zaten birbirlerine mirasçı olma gibi bir durum söz konusu olmayacaktır. Ancak boşanma davası açtıkları sırada eşlerden biri vefat etmişse, kanun, ölen eşin mirasçılarına davaya devam etme imkanı vermektedir. Davaya devam eden mirasçılar eğer diğer eşin evlilikte kusurlu olduğunu ispatlayabilirlerse, kusurlu olan eş mirasçı olamayacaktır.
Yargıtay’a Göre Mirasçılara, Boşanma Davasına Devam Etme Hakkı Verilmemesi Bozma Sebebidir
‘’ Eşlerden birinin ölümü halinde boşanma davası konusuz kalır. Ancak ölen eşin mirasçıları kusur belirlemesi açısından davaya devam edebilirler. Bu halde davaya devam etmek istediklerini temyiz dilekçesi ile açıklayan davacı mirasçılarının talebi nedeniyle davalının kusurunun belirlenmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, davaya davacının mirasçıları da dahil edilip kusur belirlemesi yönünden devam edip etmeyecekleri saptanmadan Hukuk Muhakemeleri Kanununda “davanın düşürülmesi” şeklinde bir hukuki düzenlemenin bulunmadığı gözetilmeden davacının vefatı nedeniyle davanın düşürülmesine ilişkin karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.’’ (Yargıtay 2.HD, E.2015/18512, K.2016/10917)
Evliliğin İptali Davasının Mirasçılığa Etkisi Nedir ?
Eşlerden birinin ölmesi ,evlilik hakkında iptal davası açılmasına engel olmaz. Mirasçılar, ilgili sıfatıyla dava açma hakkına sahiptir. Eğer mirasçıların açmış olduğu evliliğin iptali davası başarıyla sonuçlanırsa ve diğer eşin evlenme sırasında iyiniyetli olmadığı anlaşılırsa, bu eş yasal mirasçı olamayacağı gibi, daha önce yapılmış olan ölüme bağı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları da kaybeder.
Mal Rejimi ve Miras Hakkı Arasındaki İlişki Nedir ?
Eşlerden birinin ölümü ile evlilik birliğinde uygulanan mal rejiminin de sona ermesi gerçekleşir. Eğer eşlerin arasında mal ayrılığı dışında bir mal rejimi varsa, malların tasfiyesinin yapılması gerekecektir. Böyle bir durumda, öncelikle mal rejiminin tasfiyesi yapılacak ardından mirasın paylaştırılmasına geçilecektir.
Evlilik Dışı Çocuk Mirastan Pay Alabilir mi?
Yasal mirasçı olmak bakımından çocuğun evlilik içinde veya dışında olmasının bir önemi yoktur. Anne ile soybağı doğumla kurulduğundan ölen kadının evlilik dışı sahip olduğu çocuk her durumda mirasından pay alır. Baba ile çocuk arasında soybağı ise anne ile evlilik, tanıma ve mahkeme hükmü ile kurulabilmektedir. Dolayısı ile baba ile çocuk arasında kurulmuş geçerli bir soybağı var ise elbette çocuk miras almaya hak kazanacaktır. Yasal anlamda böyle bir soybağı kurulmadı ise vasiyetname veya miras sözleşmesi yapmak sureti ile ölümünüzden sonra hüküm ifade etmek üzere evlilik dışı çocuk tanınabilir. Ya da böyle bir tanıma yoksa, babasının ölen kişi olduğunu düşünen çocukta dava açabilir. Örneğin ölen kişi, evlilik dışı olan çocuğunu tanımadan ölürse, evlilik dışı çocuk bu hususta babalığın tespiti için dava açabilir. Dava olumlu sonuçlanırsa, miras payını alabilir.
Devlet Mirasçı Olabilir Mi ?
Evet, yazımızın başında söylediğimiz gibi olabilir. Eğer mirasbırakanın geride hiçbir mirasçısı yoksa ve kendisi de bir mirasçı atamamışsa, ölen kimsenin mirası Devlete geçer.